Yıl 2002 üniversite hayatım başladı. Çok değil 2 yıllık bir meslek yüksek okulu idi. Çocukluğumdan beri beraber okuduğumuz Himmet kardeşim ile seçimlerimiz yine aynıydı. Pamukkale Üniversitesi / Honaz Meslek Yüksek Okulu idi ilk tercihimiz ve ikimizde kredi yurtlar kurumunun yurduna yerleştik aynı odaya. 11 yıl geçmiş ve üstüne birde yüksek okula gelmiştik beraber. Çok güzel anılarımız oldu, çok güzel dostlar kardeşler edindik. Artık okulun bitme vakti gelmişti. Sınavlar bittiğinde tek dersim kaldığını farketmiştim. Zaten kalacağını da biliyordum. Muhasebeyi seviyor olmama karşın bilgisayarlı muhasebe dersinden kalmıştım. Çünkü derste eta vb programı sözel olarak okuyup anlatmışlardı. 1. dönem bitti ve yarı yıl tatili için evlerimize dağıldık. Artık tek dersi kalan yarı mezun bir öğrenci idim. 15 günlük tatil çok çabuk geçmişti. Yine dostlar ile toplanma vakti gelmişti. Okula gittim ve tek ders sınavı için sınav tarihini öğrendim. Sonrada okuldan ayrılıp iş bakmaya başladım.

Sınav günü geldi çatı. Sınav için hazırlık yapmamıştım, kalacağım kesin ama kararlıydım girip bu dersi bitirip çıkacaktım. Bizim sınıfın ve yurtta aynı odayı paylaştığım Mithat kardeşimin defterini istedim sınav öncesi. Sınav günü gittim okula dersin hocasını görmeye. Hoca dersten çıkar çıkmaz takıldım peşine. Hocam ne zaman yapacaksınız sınavı diye. Sınav bitti demesiyle ne olduğumu şaşırdım. Nasıl hocam dedim saat söylemediniz nasıl biter sınav diye yalvar yakar odasına kadar gittim. Kapının kilidini açarken tamam Mehmet Ali ben ne zaman dersem o zaman sınava gireceksin. Ayrılma buralardan dedi. Sonunda beni sınav için çağırdı ve odasındaki masanın önünde bulunan koltuğa oturmamı söyledi. Tam karşımdaki masada yine öğretim görevlisi bir başka bayan hocamız vardı. Bana beyaz bir a4 kağıt uzattı sınavına gireceğim hoca. Aldım beklemeye başladım. Yaz soru demesiyle yazmaya başladım. Soru biter bitmez hocadan da ikaz gelmeyince başka soru olmayacağını düşündüm ve cevaplamaya başladım. Cevaplamaya başladım derken; Mithat kardeşimin defterini açıp konu ile ilgili sayfayı buldum ve o heyecanla soruyu yanıtlamaya koyuldum. Soru bitmek üzereydi ki Birsel hoca seslendi.
Napıyorsun Mehmet Ali!

İrkilmiştim ve soruyu cevaplıyorum hocam diyebildim. Ben sana sorular bitti dedim mi diye azarlamaya başladı. Neyse sakin olmam gerekiyordu çünkü son sınavdı. Hocam yazalım öyle ise deyip sakinleştirdim. İkinci soruyu yazdırdıktan sonra sordum bu sefer bitti mi sorularımız diye. Bittiğini söyledi ve bende önümdeki defterden bir sayfa daha çevirdim ve o sırada odadaki İlknur hocamız ah Mehmet Ali ah demez mi. Birsel hoca hemen döndü ne oldu hocam bir şey mi yapıyor dedi. Oda sağ olsun yok dedi ikinci soruyu beklemeden cevaba geçmiş ondan dedim dedi. Beni ispiyonlamak yerine kollamıştı. Birinci soruyu zaten ilk başta cevaplamıştım, ikinciyi de bitirince hocam bitti deyip kağıdı uzattım. Kağıdı aldı koca bir sıfır 😱 yazdı kağıda. Nasıl hocam dedim; anlattı birinci sorunun cevabı ikide yazmışsın ikiyi de birincide dedi. Hocam cevaplar doğru sıra numaraları mı karışık dedim. Evet aynen öyle o sebepten yine kaldın dedi. Hocam etmeyin eylemeyin olmadı. En sonunda hocam bu silgi buda kalem dedim. Artık elinizi vicdanınıza koyun ve lütfen numaraların yerlerini değiştiriverin 🤣 dedim. Neyse bir süre suratıma baktıktan sonra 100 dedi 🤓 ve o dersi A ile bitirdim. Çekeceğiniz kopyanın doğruluğundan emin olun. Çekmeyin diyemem; çünkü kopya gerekli.Bu arada @banjo desteğini esirgeme. Sen gelmezsen olmaz.
Üniversite, hocaların egolarını tatmin ettikleri yer oldu. At koşturdukları, koştururken üzerimize üzerimize sürdükleri bir hipodrom olarak kullanıyorlar canım kurumları.
Bu durum daha çok yaşlı hocalarda mevcut. Neden bilmiyorum ama ne zaman bir hocamdan çeksem belli bir yaşı geçmiş oluyorlar. Saygı bekleyip, saygı göstermeyen tipler.
Saygıyı sözle olur sanıyorlar ancak bir proje ödevi için bütün sınıfı kapısında bekletmeyi saygısızlık olarak görmüyorlar malesef. Son gün ödevin içeriğini değiştirmekte saygısızlık değil mesela, çünkü emek, kendisi tarafından harcanmadığı zaman, değer verilecek bir olgu değil onlar için.
Bu konuda epey doluyum. Sizin de böyle bir durum yaşadığınızı gördüğüm için biraz içimi dökeyim dedim. Elinize sağlık güzel yazı olmuş. :)
Bu kopyalar konusunda hep başarısız oldum sanırım. Ne zaman kopya hazırlasam zaten saatler sürüyordu hazırlamam ve her seferinde yanlışlıkla ezberliyordum. 🤦♂️ Sizinki de güldürdü açıkçası. En azından insaflı kişilere denk gelmişsiniz.
İnsaflıdan ziyade her ikiside en sevdiğim hocalar arasında idi. İkisi de beni çok iyi tanırdı. Muhasebe derslerimin tümünde başarılı olmama karşın sırf bilgisayarlı muhasebede sözele girdikleri için ders ile ilgim olmamıştı. Kopya çekmek zorunlu hale gelmişti. Sağ olsun Mithat kardeşimin defteri hocanın ders notlarından daha kaliteli ve sağlamdı. İmdadıma yetişti yani.
Tebrikler! Paylaşımınız TRListe kurallarına uygun görülmüş olup, günün seçilen yazıları arasında yerini aldı!
Günün seçilen yazılarına buradan ulaşabilir, trliste curation traile nasıl katılacağınızı buradan öğrenebilirsiniz.
Eğer, bizimle iletişime geçmek isterseniz Steemit Türkiye Discord Kanalından bizlere ulaşabilirsiniz.
👍
#TRliste tagına uygun bulunduğu için teşekkürler. Başarılar dilerim.
Tebrik ederiz, daha nice birinciliklere :)
Teşekkür ederim. İşten vakit bulabildiğimde yazıyorum.
Yürüyüşe çıkmıştım fakat bir anda yorum etkinliği aklıma geldi. Oturdum bir kaldırıma hemen destek için. @arafs'dan veya musait değilse başka bir arkadaştan ricam aşağıda sorduğum sorunun SS'ni Discord'da paylaşmaları. Malum musait değilim pek. Bu şekilde konu hakkında pek bilgi sahibi değilseniz bile basit sorulara verebileceğiniz cevapların olacağını düşünüyorum. Şimdiden teşekkürler.
Disccord da yayın var şu anda, pek katılan olmayabilir ama sonrasında paylaşırım ;)
Üzdü :( Eve doğru geçiyorum, katkıda bulunacağım.
Birazdan gelmeye başlar insanlar, yayın bitmek üzere gibi.
Sevdiğiniz bir şair? O şairin sevdiğiniz bir şiirini de ekleyebilirsiniz.
Mehmet Akif Ersoy ve Necip Fazıl Kısakürek en sevdiklerim ama Akif'ten Bülbül şiiri:
Senden de alalım bir şair ve şiir?
En sevdiğim şair Cahit Zarifoğlu şüphesiz. Onun şiirlerinin hepsini çok seviyorum tarzından dolayı fakat son zamanlarda okuduğum ve beğendiğim bir şiiri paylaşmak isterim, Pablo Neruda'ya ait.
Çeviri çoğu zaman olmuyor şiirde, bunda da aynısı olmuş bence.
Ben kafiye ve düzeni seviyorum, ağızda tat bırakması gerek şiirin bence. Basa basa okumalıyım o şiiri.
Mesela Orhan Veli istediğim düzende değil ama şiirlerini okumak ağızda bal tadı bırakıyor. Düzen olmasa da üstüne basıyorum kelimelerin.
Kararli olmak sizi kurtarmis olmali 😁 Tebrikler 👍
Başarısızlık vazgeçtiğin zaman demişler 👍
Teşekkür ederim. Bir kez daha tek ders ile uğraşamazdım. Son şansım idi ve gerekeni yaptığıma inanıyorum.
Bu akşam ki açılışı yapıyorum o zaman.
@netya @sauronbey
@ihh tek ders sınavları hep böyle geçiyor genelde, hayırlı olsun bitirmişsin okulunu :)
Teşekkürler @arafs
Rica ederim ;)
Güzel bir yazı olmuş, sıkılmadan okudum :) tebrik ederim
Teşekkür ederim @arif2k.
Benim de tek ders sınav tarihini kaçırdığım için bir senem yandı. Eğer kaçırmasaydım sınav tarihini kamu yönetimi mezunu olmuş olacaktım, sırf bu yüzden müdürlük sınavlarına giremedim, uzlaştırmacılık yapamadım, bir ders çok kaybettirdi bana :)
Üzücü olmuş bu ya :(
Ama nasip kısmet diyelim :)
Öyle, herşeyin hayırlısı, Allah sağlık versin tek dersi de verelim inşallah :)
tebrik ederim.
This post has received a 3.18 % upvote from @booster thanks to: @ihh.